Puro içmenin aslında bir ritüel olduğunu biliyor muydunuz? Sizi düşüncelerinizle başbaşa bırakan, zaman ayırmak zorunda olduğunuz ve akış hızını sizin değil puronun belirlediği bir keyifli faaliyet olduğunu?
Puro Türkiye’de biraz da hava atma aracı olarak kullanılıyor ama aslında içerisine girdiğinizde kocaman bir dünya ile karşılaşıyorsunuz. Çeşitleri, içim süreleri, kalınlıkları, kullanılan tütünün kökeni vb. gibi.
Puro gerçekten bir keyif ürünü ve tadını doğru alabilmek için doğru hava sıcaklığında saklanmalı ve -bence- doğru hava sıcaklığında, sessiz ve “havadar” bir ortamda içilmeli. Puro’nun amacı ciğerlere duman çekmek değil -keza puro’nun dumanı ciğerlere çekilmez, ağızda dolandırılıp geriye çıkarılır-, asıl amaç damakta puro dumanının bıraktığı tadı yakalayabilmek. Puro içenlere dikkat ederseniz daha fazla tad alabilmek için arada dudaklarını yaladıklarını görürsünüz.
Puro içmeye başlayalı 6-7 ay oldu. Daha önce birkaç yerde denk gelmiştim ama gerek alkollü ortam gerek müzikli/gürültülü ortam olması sebebi ile ne olduğunu bile anlamadığım bir deneyim oldu. Sigara da içmediğim için daha sonra deneme ihtiyacı hissetmedim. Puro’yu keyifle içen “aficionado” ları gördüğümde bir yerde bir deneyimi kaçırdığımı fark ettim. İlk deneyimim Kiev dönüşü Sabiha’dan aldığım purolar ile yalnız olduğum havadar bir ortamda gerçekleşti. Sessizlik, sakinlik, düşünceler ve puro o gece muhteşem bir kombinasyona dönüştü ve hayatta ciddi bir keyfi kaçırdığımı fark ettim.
Geçtiğimiz 6-7 ayda çok değişik ortamlarda puro içtim lakin benim için tek geçerli kombinasyonu sakinlik, sessizlik ve hafif serin havadar bir ortamda içileni. Düzenli nefes çekişi sizi farkında olmadan bir meditasyon durumuna sürüklüyor, bir noktaya odaklanıyorsunuz ve sonra düşüncelerinize uzaktan bakabiliyorsunuz.
Tabi içtiğiniz puronun kalitesi ve nem oranı da çok önemli ama teknik konulara daha sonra değineceğim. Bir sonraki puro deneyiminde görüşmek üzere.
Bir yanıt yazın