Letting things go

red heart dirty construction

Hafiflemek.

İnsan nasıl hafifler? Kilo vererek mi sadece? Hayatımızda bize saplanıp kalmış ve fark etmeden yükünü taşıdığımız ne kadar şey var sizce?

Minimalizm ve sadeleşme sadece nesnelerden değil; insanlardan da sadeleşmeyi gerektiriyor. Hayatınızda iyi kötü anı biriktirdiğiniz, hala öfke duyduğunuz ne kadar kişi var düşünsenize. Bir yerde karşınıza çıkıyor veya bazen düşüncelerinizde geri tepiyor.

Bu kişileri yakalasak ve şuracıkta dövsek veya öldürsek bir şey değişecek mi? Yarın daha muhteşem bir güne mi uyanacağız?

Hiçbirisi. O yükü taşımaya devam edeceğiz. Hele gerçekleştirdiğimiz eylem zarar verici bir eylem ise bunun hukuki sonuçları bile olabilir. Peki buna değer mi gerçekten? Bu bedeli ödemeye?

Bir gün birisi unutmak için şöyle bir cümle kullanmıştı; “Eğer birgün sana hiçbir çağrışım yapmıyorsam senden arınmışım demektir”. Bu çağrışım yapmama evresine ise bağışlayarak ve unutarak ulaştığımı fark ettim; gönülden bağışlamak ve salıvermek.

Minimalizm yolculuğunda kurtulduğum eşyalar gibi hayatımdan bağışladığım her kişi ile birlikte daha da rahatladığımı fark ettim; bir garez, kin ve öfke kalmadan.

Eğer bu hafta kendiniz için bir şey yapacaksanız, geride kalanları affedin ve unutun.

Hafifleyin.


Yazılar eğer ilginizi çekiyorsa aşağıya eposta adresinizi yazarak abone olabilirsiniz

Her yeni makale yayınlandığında size e-posta gönderilecektir.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir