LLM’lerle (Büyük Dil Modelleri) çalıştıkça, onların örüntüleri yakalama konusunda ne kadar güçlü olduklarını keşfediyorum. En nihayetinde bir LLM, elindeki verilerden bir sonraki adımı tahmin etmek için optimize edilmiş ağırlıklar bütünü değil mi?
Bugün geldiğimiz nokta ise şaşırtıcı:
“ChatGPT her şeyi biliyor” döneminden, neredeyse her aracın bir LLM ile entegre olduğu bir çağa çok hızlı geçtik. Biz hızlanırken, bu sürece katkıda bulunarak LLM’leri de hızlandırdık.

Peki LLM’ler bu dönemde ne kadar iyileşti? İnsan-Makine karşılaştırması yapmak elimizdeki testlerle zor. Örneğin ARC-AGI testinde insanlar %85 başarı gösterirken, GPT-5 gibi modeller %70-80 aralığına ulaşıyor. Lakin başka testlerde LLM’ler insanların çok önüne geçebiliyor.
Günümüzde bu alanda çok fazla yatırım olduğunu düşünecek olursak LLM’lerin insanlardan çok daha iyi hale gelmesi an meselesi.
Peki sonra?
Ben açıkcası Terminatör – SkyNet gibi bir geleceğe doğru yaklaştığımızı düşünüyorum ama bununla savaşabilecek güçte olduğumuzu da.
Eskiden basit hastalıklardan insanların ölmesi normaldi ama zamanla aşılar ile bunların üzerinden gelerek ömrü uzattık.
AI’da benzen bir güzergahta ilerliyor. Dosthane başlayıp, daha sonra bizimle savaş haline geçip daha sonra evcilleştireceğimiz AI-insan hibritleri ile tedavi edeceğimiz bir hastalık(teknoloji) olma yolunda ilerliyor.
En basitinden; artık gen diziliminin LLM kullanılarak değiştirilmesine doğru gidiyoruz.
Bir Firewall Olarak Genetik Dizilim
LLM’lerin en güçlü yanı, örüntüleri anlamak ve sentezlemek. Bu yetenek, “context window” denilen bir sınırla sınırlı: Yani, modelin aynı anda işleyebildiği metin miktarı. Günümüzün en büyük modelleri 1 milyon token’a kadar çıkabiliyor – yani yaklaşık 700 bin kelime, veya 8-9 romanlık bir hacim.
İnsan genomu ise 3,2 milyar baz çifti (A, T, G, C) içeriyor. Bu, 1 milyon token’lık bir context window ile yaklaşık 3.200 parçada incelenebilir. LLM’ler geliştikçe, genetik dizilimlerdeki değişikliklerin -örüntülerin- bize olan etkilerini daha iyi inceleyebiliyor olacağız. Sonuçta, genetik kod da bir örüntü dizisinden ibaret değil mi?
Hatta AlphaFold gibi modeller ile protein yapılarının tahmin edilmesi iyileştirilmek suretiyle ilaç keşifleri çok hızlandı.
Bu aşamada LLM’lerin daha da gelişmesi ile genetik dizilimlerde neyin nasıl değiştirilmesi, hangi değişikliğin neye yol açabileceği daha iyi gözlenebilir.
Peki zenginlik ve eşitsizlik?
Genetik değişiklikler, CRISPR teknolojisiyle mümkün hale gelmiş durumda ama etik nedenlerle uygulama hala kısıtlı. Yine de, tarih bize gösteriyor ki yasaklar her zaman aşılıyor. İslam coğrafyasında disseksiyon yasaklandığında bile İbn-i Sina gibi alimler gizlice kadavraları inceleyerek tıp bilimine katkı sağlamıştı. Bugün de genetik deneylerin bir yerlerde devam ettiğini düşünmek çok sıradışı olmaz heralde?
Bu teknoloji stabil hale geldikçe, genetiği değiştirilmiş “test insanlar” veya “AI-insan hibritler” yavaş yavaş hayatımıza girecek. Varlıklı insanlar, çocuklarının genlerini optimize ederek onlara üstün özellikler kazandıracak, daha akıllı, daha sağlıklı, daha uzun ömürlü bireyler olmalarını sağlayacaklar. Yuval Noah Harari’nin “Homo Deus” kitabında bahsettiği “gereksizler sınıfı” (useless class) ise genişleyecek; elitler ise her zaman olduğu gibi azalarak ulaşılmaz hale gelecek.
Kendi kendine kod yazan AI’ler (Claude gibi), makine üretim hatları kuran sistemler (Horizon Zero Dawn’dan ilhamla) veya insan enerjisini kullanan yapılar (Matrix) belki ütopik geliyor insana ama ben oraya doğru yaklaştığımızı düşünüyorum. Online görüşmeleri COVID’in ne kadar doğal hale getirdiğini hatırlayın 🙂 Ve her çağda olduğu gibi, bu yeniliklerden en çok faydalananlar varlıklılar olacak: Geleceğin süperinsanları.
Hoşgeldin Süper İnsan
Bu blog yazısında Süper İnsan terimini kullandım ama gelecekte ne isim veririz bilmiyorum. Cyborgmu, AI-hibrit mi ya da Genetiği Değiştirilmiş İnsan mı 🙂 Kim bilir?
Ama bildiğim birşey var; o da bu teknolojiye erişebilen ve kullanabilen kişilerin gereksizler ile aradaki farkı çok hızlı açmaya başlayacağı.
Belki de neuralink ve türevi şirketlere de dikkat etmek gerekiyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Geleceğin Süper İnsanı mı olmak istersiniz ya da mevcut hayatınıza devam etmek mi?

Bir yanıt yazın