İletişim Hileleri

Herkes bilir etrafınızda o “hin” soruları soran birisi vardır. Akıllı zanneder kendisini; almak istediği sorunun cevabını düz soramaz da kıvırır öyle sorar. Bu şekilde bir soru geldiğinde de aptal değilsiniz anlarsınız, içinizde muhabbeti buruklaştıran bir his olur, soğursunuz. Belki istediği cevabı verirsiniz belki vermezsiniz ama iletişim o aşamada zarar görür.

Bundan daha da vahim olanı bu iletişim biçimi kişilerin yetenekli ve akıllı olduğunu işaret ediyor diye düşünülür. Her ne kadar zihnizihir, şarkkurnazı v.s. gibi betimlemeler gündeme gelse de bence bu iletişimin en zarar verici noktasıdır. İstediğin cevabı alsan da, istediğini yaptırsan da iletişim zarar görmüştür birkere. Bu davranış biçimi iletişimin diğer dallarına da sarkar ve daha zarar verici hale gelir. Düşünsenize kaç konuda istediğimizi net söyleyemez haldeyiz. Sürekli bir kıvırma, değiştirme, manipüle etme çalışması ve bunun başarı olarak görülmesi.

Bugün iletişimde kullandığım iki tane hileden (ya da olması gerekenden) bahsetmek istiyorum.

1 – Halden anlayarak karşı ile iletişime geçme: Empati yeteneği çok güçlü birisi değilim ama artık karşıdakinin halinden anlayarak daha mütevazı yaklaşabiliyorum. Benzer bir yaklaşımı eski çalıştığım şirketin genel müdüründe görmüştüm. Tüm Fina Enerji’nin en tepesindeki kişinin bana “abi” diye hitap etmesi önceleri çok garibime gidiyordu ama konuşurken daha rahat hissediyordun. Ben de benzer taktiği kendi iletişimime uygulamaya başladım. Daha sonra fark ettim ki aslında bu hitap edilen kişi için büyük bir tuzak. Bazıları hemen “kaaaardeşim…” diye iletişime devam ediyorlar ya bayılıyorum. İşte onlara istediğini net bir şekilde söyleyip yaptırmak çok daha kolay. Bu iletişimdeki “abi” kelimesi karşı tarafa egolarınızı kapıda bıraktığınız izenimini veriyor (ki gerçekten bırakmalısınız da). Bu aşamadan sonra size karşı daha net oluyorlar. İnsanlar “ben en iyiyim” egolarıyla onlarla iletişime geçilmesini sevmiyorlar akabinde verdikleri cevaplar da samimi olmuyor.

Benzer bir durumu da yıllar önce dedem SGK’da yapmıştı. SGK binasını düşünün, prim derdine düşmüş birsürü yaşlı kimse ve onlara yardımcı olmak istemeyen bezmiş bir memur. İşinizi nasıl hallettireceksiniz? O zamanlar dedemin bu tavrını yadırgamıştım keza fabrikatördü dedem öyle alttan almaklar yağlı ballı ifadeler de neydi. O gün dedem o hayatından bezmiş memura öyle bir hitap etmişti ki adamın yüzünde güller açmış, dedeme istediği evrakları hemen vermişti. İletişim böyle birşey.

O sebeple ilk olarak halden anlayıp karşıdaki kişiye onu anladığınızı hissettirmeniz gerekiyor. Daha sonra da etkili bir iletişim kurmanız en güzeli. Uynuk sorulara gerek yok, net sorduğunuzda net cevap alıyorsunuz.

Deneyin! Pişman olmayacaksınız. Hayır cevabını evet cevabına tercih ederim. Hayır nettir. Evet ise çeşit çeşit…

2 – Sorunları net bir şekilde tanımlayın. İletişim esnasında uynukluk, sivri zekalık gereği karşı tarafın huzurunu kaçıracak veya konuşmanın seyrini olumsuz değiştirecek konuları önce masaya yatırın ve bunları bildiğinizi karşı tarafa hissettirin. Ortaya çıkacak sorunları ve problemleri net bir şekilde en başta masaya koyduğunuzda karşı tarafı tüm silahlarından arındırmış oluyorsunuz. Size karşı kullanabileceği konuları en başta bertaraf ediyorsunuz onu anladığınız izlenimini veriyorsunuz.

Bu aşamada birbirine net bir açılış başlıyor. İki tarafı da yoracak ve sonuca götürmeyecek uynuk kısımdan kurtulmuş oluyorsunuz. İki taraf da masada net oluyor ve ticaret gerçekleşiyor.

Ben denedim, sonuçlarından gayet memnunum. Hayır demekten çekinmeyin. Hayır cevabı iyi bir diyaloga giriştir. Evet ise istemem yan cebime koy olabilir.


Yazılar eğer ilginizi çekiyorsa aşağıya eposta adresinizi yazarak abone olabilirsiniz

Her yeni makale yayınlandığında size e-posta gönderilecektir.


Yorumlar

“İletişim Hileleri” için bir yanıt

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir