Atatürk’ü hafızalara kazıyan ne kadar çok film var aslında. İlkokul sıralarındaydım; bir gazetenin kuponlarıyla almıştım Can Dündar’ın Sarı Zeybek isimli Atatürk’ün son 300 gününü anlatır belgeselini. O zamanlar ne Salih Bozok’u tanırdım, ne Kılıç Ali’yi. Atatürk’ü, Kurtuluş savaşını ve Cumhuriyet’i tanımam uzun yıllarımı aldı. Sonra birgün Bilkent’te Sarı Zeybek’in bir kopyasını bulup indirdiğimde nasıl da sevinmiştim. Sonra Rutkay Aziz’le Kurtuluş ve Cumhuriyet kısa dizileri girdi Turgut Özakman’dan alınan bilgilerle yapılmış, sonrada Salih Bozok’un anılarından Livaneli’nin derlediği Veda geldi. Arada atlamayayım; Â Can Dündar’ın bir de Mustafa’sı var.
Aşağıdaki filmlere geçmeden önce de dinlemenizi istediğim birşey var. Hatta şuanda çalıyor olması gerek…
İnsan asla nereden geldiğini unutmamalı. Şu anda sıcak bir evde oturabiliyorsak; hayatın tadını çıkarabiliyorsak bunu kime borçlu olduğumuzu asla unutmamalıyız.
Yolculuğa Can Dündar’ın Mustafa’sıyla başlayın yine Can Dündar’ın Sarı Zeybek’i ile devam edin. Salih Bozok’un anılarıyla oluşan Veda sizi başka bir dünyaya götürsün. Sonra da bırakın Şu Çılgın Türkler’in yazarı Turgut Özakman alsın götürsün sizi kurtuluş savaşının ve Çanakkale harbinin ortasına, Cumhuriyet’in kuruluşunun detaylarına. En son da Çetin Tekindor o sesiyle son bir kez derse girin; Dersimiz Atatürk.
Sevgiyle,
Bir yanıt yazın