Bu mısrayı gerçekten çok zor anladım, ya da geç anladım ya da anlamak için bazı şeylerin yaşanması gerekiyordu.
Bazı cümleler okunduğu zaman diliminde anlaşılamıyor çünkü o’nu yazan kişiyle aynı noktada değiliz. Hani birisinin bir yeri gösterirken diğerinin önünde engel olup görememesi gibi.
İlkokuldan seni anadol ile alıp kaşarlı pide yemeye götüren dedenin bir süre sonra hayatında olmayacağını o gün o heyecanlı okul çıkışında düşünebilir misin? O günlerde ne bir ayrılıktan, ne de ölümden söz edebilir insan; herşey güzeldir çünkü. Herşey, herşey dolu dizgindir.
Bir aşkın ilk günlerinde insan ayrılığı düşünür mü?
Ayrılık, ölüm ve diğer olumsuzluklar; artık adlarını siz koyun. Onlar hep oradadır; biz sadece o tarafa bakmıyor oluruz. Olumsuzlukları sürekli düşünmek de iyi birşey değil tabi; negatiflik bizim hayat enerjimizi tüketir. Hani diyoruz ya; bir umuttur insanı yaşatan.
2014 yılında babaannemle başlayan süreç 2022’de dedemle son buldu.
Mart 2022’de benden en sevdiğim dedemi aldı ve bu masadan geriye sadece ben kaldım. Böylelikle Burhaniye ile aramdaki son bağı da kaybettim.
Seni en güzel anılarla hatırlayacağım “Resmi Ağabey”. Ölüm Allah’ın emri ama ayrılık olmasaydı iyiydi.
Bir yanıt yazın