2021

Aslında hayatta ihtiyacımız olmayan ama ihtiyacımız olmadığını fark etmediğimiz pek çok eşyaya sahibiz. Birilerinden hatıra veya biryerde kesin kullanırız diye sakladığımız pek çok eşya. Bu eşyalara sahip olup hiç kullanmamakla birlikte hayatımızdaki çok önemli bir noktayı da bunlara ayırıyoruz; sahip olduğumuz boşluğu.

Daha önce eşyaların fazlalığı konusuna Less is more‘da değinmiştim. Düşünceleri sadeleştirme konusunda da Daha sade bir hayata doğru yazımda biraz bahsetmiştim. 2021’in odağı ise benim için düşünceleri odaklamak ve tercih edilmiş yalnızlık üzerine olacak.

İnsanın kendi içine yolculuğu bol bol kendinle başbaşa kalmayı gerektiriyor. Gün içerisinde durmayı, derin bir nefes almayı ve sakince düşünüp karar vermeyi. Aslında kendini sevmenin temelinde de bu var bence; kendinle başbaşa kalmak ve kendini dinlemek.

Yalnızlık aslında hepimizin hayatında ihtiyaç duyduğu bir durum. 2020’de yeterince yalnız kalamadığımı fark ettim. Telefonumdaki bildirimleri kapasam da telefonum çalmaya devam etti; eve döndüğümde tüm enerjisiyle beni bekleyen bir afacan ile karşılaştım. 2020’de pek çok dikkat dağıtıcı etmen ile başetsem de kendime ihtiyacım olan yalnızlığı sunamadım.

Yalnızlık; gerektiği oranda ve gerektiği şekilde kullanıldığında insanın en önemli ihtiyaçlarından birisidir. Bu yalnızlık zamanlarımda düşüncelerimi odaklamak için 2021’de meditasyonu hayatıma dahil edeceğim. Ray Dalio’nun “Principles” kitabını okuyanlar fark edecektir; doğru kararlar alabilmek için yavaşlamak, nefes almak ve olaylar üzerine sakin bir şekilde düşünmek gerekiyor. O sakinliği bize sunan yegane araçlardan birisi ise meditasyon.

2021; benim için tercih edilmiş yalnızlık, yavaşlama ve meditasyon yılı olacak.

Hoşgeldin 2021!