Maldivlerde Balayı

“Evet!”

Sizin için o an orada şahitlik eden herkesin önünde söylemek bu kelimeyi “Evet!”. Bu kelimeden sonra hayatın yeni kısmı başlıyor çiftler için. Bizim için de yepyeni bir hayatın kapılarını aralıyordu bu sözcük. Keyifle, heyecanla ve büyük bir istek ve arzuyla çıkmıştı ağzımızdan.

Bu güzel anı da güzel bir balayı ile taçlandırabilirdik. Önce Bahamalar ve Küba düşünsek de Maldivler’de dinlenmeyi tercih ettik sonunda. Düğün ve ev telaşından sonra yeni bir tatil koşuşturmacası bizi yoracaktı (Hoş hızımızı alamadık, balayından 2 ay sonra hareketli bir French Riviera turu yaptık. Bir sonraki blog yazımda anlatacağım). Maldivlere karar verdiğimizde yoğun bir araştırma içine girdik çünkü maldivlerde binlerce ada ve yüzlerce otel var.

Maldivlerde pek çok otelde oda ve kahvaltı sadece sunuluyor. Maldivleri kesinlikle avrupa gibi düşünmemek gerek zira her ada bir otel ve otelde başından satın almadığınız her içki/yemek çıkarken size ekstra olarak yansıtılıyor.

Bu sebeple all-inclusive otellere yöneldik. Öncelikle “boarding” türlerini açıklayayım zira ben de araştırmam sırasında öğrendim. Bed-and-breakfast herkesin aşına olduğu konaklama ve kahvaltı. Half-board ise sabah kahvaltısını ve öğle yemeğini içeriyor. Full-board üç öğün yemek içerirken all-inclusive tüm bar vs içeceklerini de kapsıyor. Adada tüm gün oturup kitap okumak ve yüzmekten başka yapacak birşey olmadığı için sürekli barlardan çeşitli kokteyller tüketir halde buluyorsunuz kendinizi. O sebeple kesinlikle bir “all-inclusive” şiddetle tavsiyemdir.

Otel inceleme ve araştırma konusunda Booking’den ve Agoda’dan destek aldık. Rezervasyonumuzu da Agoda’dan gerçekleştirdik. Gerçekten oldukça seçenek sunuyorlar. İşin garip tarafı “all-inclusive” opsiyonlu otelleri arattığınızda çıkan otel sayısı 10’u bulmuyor. Biz çok araştırmadan sonra tercihimiz “Veligandu Island Resort” tan yana kullandık.

Adaların büyüklükleri çok önemli. Eğer gerçekten Maldivlerde yalnız kalmak ve balayının sakinliğini yaşamak istiyorsanız küçük bir ada seçmeniz önemli. Mesela Veligandu’nun hemen yanında bulunan Kuramathi ise devasa bir ada. Ada içi ulaşım servislerle yapılıyor ve heryer insan. O sebeple Kuramathi’yi tavsiye etmiyorum.

Biz otelin yukarıdaki fotoğrafında üst kısımda kalan 5 villasından birindeydik. Her water-villa kendi içinde jakuzili. Adanın diğer tarafına kıyasla bizim kaldığımız tarafı tavsiye ediyorum çünkü adanın hemen önündeki uzun iskeleye deniz uçakları iniş yapıyor (adaya ulaşımın tek yolu bu). Uçaklar rahatsız edici olabilir.

Water-villa’lar minik bir paravan ile birbirlerinin görüş açısına girmiyorlar o sebeple (eğer önünüzde snorkelling veya scuba-diving yapan birisi yoksa) rahat rahat gezebileceğiniz bir balkona sahip.

Balayı olması sebebiyle business-class uçak biletlerimizde (Honeymoon-class yokmuş ondan business uçtuk) öncelikle Atatürk’e girişimizi yaptık. CIP Lounge’da keyiflice birşeyler içtikten sonra uçağa doğru yola çıktık. Business-class’ın 8+ saat uçuşlarda en sevdiğim özelliği komple yatak olan koltukları. Tabiri caizse “fosur fosur” uyuyarak gitmek istediğiniz yere gidiyorsunuz. Avrupa içi business uçuşlar ile karıştırmamak gerek kesinlikle.

Uçakta uyuyup dinlendikten sonra Male’de ki Ibrahim Nasir havalimanına iniyoruz. Havalimanı Male adasının doldurma kısmına kurulmuş gibi; küçük ve bakımsız. Çıkışta sizi aşırı sıcak ve nemli bir hava karşılıyor. Bu arada şunu belirteyim; Maldivler müslüman bir ülke. Bayanların hepsinin başı kapalı. Eğer yerel halkın yaşadığı bir adaya bir şekilde gitmeniz gerekiyorsa edepli adaplı 🙂 giyinmeniz gerekiyor. Ülkeye alkol sokmak kesinlikle yasak o sebeple yanınızda hiç alkol götürmeyin. Götürür ve yakalanırsanız alkole el koyuluyor ve siz geri dönerken size iade ediliyor ama otellerin bulunduğu yerlerde otellere tanınmış bir ayrıcalık var.

Eğer Male’ya yakın bir adada kalıyorsanız tekne/vapur ile aktarma yapma imkanınız mevcut ama Veligandu gibi uzak bir adada kalıyorsanız TMA (Trans Maldivian Airways) ile uçarak gitmeniz gerekiyor. Bu yolculuk size kişi başı 150$’a maloluyor (gidiş-dönüş) ve otel sizden tahsil ediyor. Zaten bazı otellerin deniz uçağı kısmında rahatlayabileceğiniz kısımları mevcut. Veligandu’ya gidecekler olarak bizi özel bir alana aldılar, soğuk havlu vs. ikram ettiler.

Her ne kadar profesyonel bir görüntü de çizilse nispeten fakir ve rahat bir ülke. Uöağa ilk bindiğinizde insan biraz korkuyor ama korkacak birşey yok zaten uçak denizde uçuyor denize iniyor. Adamıza varmamız 30dk civarında sürdü. Uçuş sırasında içeride oldukça gürültü var ve eski masaüstü pervanelerini uçağın üstüne monte etmişler içerisinde bir hava esintisi yaratarak sizi serinletiyor.

Oteli varınca sıcak bir karşılama bizi bekliyordu. Resepsiyonda soğuk havlularla bizi karşıladılar. THY’nin business class uçuşunda sizi sıcak havlularla karşılarlarken Maldivlerde buz gibi havlular ve soğuk bir kokteyl ile karşılıyorlar. Adadaki her çift neredeyse balayı çifti. Odayı günde 2 kere temizliyorlar. Sabah tamamen temizliyorlar, akşam ise siz yemekteyken odada birşeyler koyuyorlar, süslüyorlar v.s.

İlk gece yemekten sonra odamıza geldiğimizde büyük bir şaşkınlık içerisindeydik çünkü bir şişe şampanya ve kader bırakılmış, odada yatağın örtüleri ise birbirine bakan iki kuğu misali bir kalp yapılmıştı. Evliliğimizi kutlayan minik bir mektup ta cabasıydı. Yemekten döndükten sonra odada böyle ince bir yaklaşım ile karşılaşmak oldukça keyif verici.

Maldivler ile ilgili önemli bir noktaya değinmek istiyorum; gördüğünüz o muhteşem deniz aslında yüzmelik değil. Denizin içinde mercanlar var. Yani balıkların ve çeşitli deniz canlıların yaşadığı çok güzel dekore edilmiş bir akvaryum gibi düşünün. Eğer snorkelling yapmıyorsanız yüzmenin gerçekten bir anlamı yok zira ayağınızı kesmeniz çok mümkün. O sebeple her adada havuz mevcut. Maldivlerde muhakkak snorkelling veya scuba diving yapın zira bunun için bir cennet. Ya da güzel güzel fotoğraflar çekin. 🙂

Tatil çoğunlukla bara yakın bir yerde uzanma, uyuma, gazete dergi okuma üzerine kurulu o sebeple gezilen gidilen pek bir yer yok (yakındaki başka bir otel adasına yapılan bir tur haricinde). Bolca dinlenin, keyfine varın. Yanınıza mutlaka GoPro gibi su altında kayıt yapabilen bir cihaz alın. Maldivler fotoğraf çekmek ve su altındaki mercanları kaydetmek için (resifi) muhteşem bir yer.

Tatilin geri kalanında çektimiz fotoğrafları aşağıda paylaşıyorum. Sayfanın en altında da Maldivlere yaptığımız seyahatin videosunu bulabilirsiniz.

 

Keyifli tatiller 🙂