Tadım Ortamı: Elif Başlak, Koray Uzel, İlknur Uzel
Hava Sıcaklığı: Hafif serin 16-18 derecelerde. Kavala Yunanistan
Rüzgar: Çak hafif tatlı bir meltem
Fiziksel Ortam: Açıkhava
Damak Tazeleyici: Önce americano, sonrasında soda-limon.
Tadım Notları:
Ebat: Robusto
Hava Geçirgenliği: Orta – 1 punch
Puro Kökeni: Küba
İlk aldığım purolardan Cohiba Siglo. O zamanlar ekonomi daha iyiydi, daha erişilebilirdi Cohiba’lar. İlkini yaktığımda ilk denemelerimdi o sebeple pek birşey anlayamadım. İkinciye biraz daha zaman tanıdım. İkincisinde de pek bir fark göremedim. O sebeple üçüncüyü epey bekletmeye karar verdim.
Bir puronun gerçekten tadına varabilmek için hafif serin çok hafif esintili bir açıkhava en iyisi gibi geliyor bana. Puronun kendisinden tüten dumanın kolayca uzaklaştığı ama çekişlerdeki dumanın tatlı bir şekilde damağa veda ettiği içişler en keyiflileri.
Peki Cohiba’dan istediğimi alabildim mi? Hayır. Şimdi kalkıp Cohiba’ya kötü diyecek birisi değilim, en alt segment ürününü deneyimledim sadece ama bu segment bir üründen bile beklentimin altında kaldı diyebilirim.
Cohiba’nın web sitesine girerseniz “Luxury” kelimesinin geçtiğini görürsünüz. Galiba Steve Jobs’un kitabındaydı, Rolex’in CEO’suna veya sahibine “Saat sektörü nasıl?” diye soruyor birisi, o da “Saat sektörünü bilmiyorum ama lüx sektöründe işler gayet güzel” olarak cevap veriyor. Önemli olan bir ürünün kendisini nasıl konumlandırdığı.
Zaten Cohiba almaya kalktığınızda ciddi bedeller ödemeniz gerekiyor. 30-40EUR altında bir purosunu bulmanız kolay değil. Üstelik ciddi bir de kopyalama durumu ile karşı karşıyalar. Bu “Brand awareness” de fiyat/performans oranını bozduğu ve ciddi bir kar marjı yarattığı için taklitleri beraberinde getiriyor.
Tekrar Cohiba’ya dönersek, belki ben en alt segment purosunu içtiğim içindir; süper keyifli bir içiş olmadı. O fiyata çok daha iyi purolar bulabilirsiniz.
Bir yanıt yazın