Ebeveynliğin Beraberinde Getirdikleri

Oğlum henüz bir haftalıktı test amaçlı ilk defa telefon ekranını yüzüne tuttuğumda. Parmak şıklatmaya, seslenilmeye tepki vermeyen çocuk ekrana bakmaya başladı. Ekranı sağa sola götürdüğümde ise takip etmeyi bırakmadı.

Bu benim için korkutucu bir andı. Ekranla ve internetle büyümüş birisi olarak ilk defa teknolojiden çekindim. Daha haftasını doldurmamış çocuk nasıl kendini ekrandan alamıyordu?

Günümüzde ebeveynler çocukları üzerinde fiziksel üstünlüklerini kullanarak ekran kullanımını kısıtlayabiliyorlar. Sorun da bence burada başlıyor çünkü çocuklar her “yapma” yı genellikle “yap” anlıyorlar. Belirli bir yaşa kadar teknolojiden uzak tutabildiğimiz çocuklarımızı artık uzak tutamadığımız noktada hiç bilmedikleri bir dünyaya salıveriyoruz.

İlk defa eşimin abisinin kızının internet erişiminin denetlenmesi ihtiyacı ile karşılaştığımda sorunun ciddiyetini bir kez daha fark ettim. Mesela instagram’da bir insanın neler yaptığını, kimlerle yazıştığını bilebilir misiniz? Hesabını ele geçirmeden bilemezsiniz. Facebook? Twitter? Hepsi kullanıcı gizliliğini ön planda tutan teknolojik siteler. Iphone gibi cihazlar da kullanıcı verilerini korumak için şifrelemeyi limitinde kullanan teknolojiler barındırıyorlar.

Bazı aileler çocuklarını koruma amaçlı tüm internet erişimini denetlemeye çalışsa da er ya da geç bu metod tüm işlevselliğini yitirecektir çünkü her mecrayı denetleyemezsiniz ki bir noktada çocuğunuzun özeline müdahale etmiş olacaksınız ki bu yaklaşım bence doğru değil. Çocuklar için bu aşamada koruma kendi içlerinden olmalı. Çocuklar kendilerini koruyabilmeli. Ama nasıl?

Her çocuk bir beyaz sayfa olarak doğar. O’nu ebeveynleri şekillendirir. Bir çocuk temelinde ne kadar güçlü yetiştirilirse geleceğinde de o kadar güçlü olur. Mahremi kendilerine kalmış bireyler ancak güçlü ve özgüvenli olabilirler. Çocuklarımızı küçük olduklarında ekrandan uzak tutarak koruyabiliyoruz ama çocuklarımızı gerçekten korumak için onları hem sağlam karakterli yetiştirmemiz gerekli hem de teknolojiyi sindirmiş bireyler haline getirmeliyiz.

Kale içeriden güçlü olmalı.

Kolay bir süreç mi? Değil. Galiba yaşayıp göreceğiz.


Yazılar eğer ilginizi çekiyorsa aşağıya eposta adresinizi yazarak abone olabilirsiniz

Her yeni makale yayınlandığında size e-posta gönderilecektir.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir