Namaz ve Meditasyon Üzerine

Çok fiziksel aktivite yaptığımızda bedenimiz yorulur, biraz oturup dinlenmek isteriz. Peki beynimiz çok düşününce yorulur mu?

Zen öğretisindeki sessizlikten, tasavvuftaki tefekküre baktığımızda düşüncelerin durulması üzerine pek çok aktivite ile karşılaşırız. Bugün gördüğümüz hayatlarını sakin ve pozitif yaşayan bireyler bir şekilde düşüncelerini durultabilmiş etmiş bireylerdir.

Peki düşünceler yönetilebilir mi?

Evet. Asıl amaç da bu zaten, odaklanman gerekende kalmak. Gün içerisinde vermemiz gereken yüzlerce karar, işlediğimiz binlerce düşünce var. Bazen beynimiz düşüncelerle o kadar boğulur ki esas dikkat etmemiz gerekeni, bizim için önemli olanı kaçırırız. Bu duruma bireyin kendi farkındalığını kaybettiği anlar da diyebiliriz.

Bu aşamada meditasyon ve namazın bireyin farkındalığına ulaşmak gayesiyle çalışıp çok farklı metodolojiler izlediğini gözlemledim.

Meditasyon yeni başlayanlar için kolay değildir. Meditasyonun ilk öğretileri nefese odaklanma ile başlar. Uzun süre nefese odaklanıldıktan sonra kişi varlığının farkına varır. Her an her saniye varlığının ve aklındaki düşüncelerin farkına varan kişiler uzun süre meditasyon yapmış ve kendini dinlemeyi öğrenmiş kişilerdir. Bu işlem sabır ve zaman gerektirir.

Namaz bu konuda farklı ama kısa sürede sonuç alınabilen çok daha etkili bir yol izler; dua etmek. Bloğumu okuyanlar bilir “Arınmış Düşünceler Üzerine” yazımda Kahneman’ın Sistem 1 ve Sistem 2 düşünce modellerinden bahsetmiştim.

100 x 45 kaç eder?

Durdunuz, odaklandınız ve hesapladınız değil mi? Blog yazımı Sistem 1’de işlerken Sistem 2’ye geçtiniz. Herşeyi bir anlığına da olsa bırakıp tek bir şeye odaklandınız. Oysa belki de bu yazıyı okurken siz arkada bir müzik çalıyordu, onu da duyuyordunuz? Dinlemediğinizi düşündüğünüz ama beyninizin işlediği bir müzik.

Dua, namaz’ın bu konuda güçlü kılan unsur. Dua, ezberden okunması gereken bir metin. Ezberden okuma ise Sistem 2 düşünce biçimi. Ezberden bir şey okurken onu hatırlamak zorundasınız ve başka konuları o an için düşünemiyorsunuz. Namazda yapılan fiziksel hareketlerin vücudunuzdaki kan sirkülasyonunu arttırması ve beynin tek bir düşünce ile meşgul olması -ya da gün içerisinde sizi meşgul eden pek çok şeyin bir anlığına da olsa hayatınızdan çıkması- sizi rahatlatır. Namaz bitiminde kendinizi rahatlamış hissedersiniz.

Bir yaradanın varlığı ve inanmanın insan üzerindeki herşeye rağmen devam etme arzusunda -yani inanmanın psikolojik etkilerinden- bu yazıda bahsetmeyeceğim ama fiziksel namaz eyleminin bile sizi ne aşamaya getirdiğini fark etmişsinizdir umarım.

Namaz ve dua okuma berrak bir zihne ulaşmak için çok efektif bir kısayol. Meditasyon ile ilgilenenler “metta bhavana” yı belki dua okumaya benzetebilirler lakin metta bhavana’da bile berrak bir zihne ulaşmak epey epey vakit alabilir. Kaldı ki kişiye iyi gelen meditasyon türü çok değişiklik gösterebilir. Meditasyon benim için de çok uzun bir yolculuk oldu.

Zihin berraklığına ulaşmak için her bireyin yolu farklı olabilir. Kimileri meditasyonla, kimileri dua ile bu noktaya yaklaşır. Önemli olan bu yolda samimi bir farkındalıkla yürümek. Bu noktaya ulaştığınızda yaşamın sizin için ne kadar sade ve huzurlu bir hale geldiğini fark edeceksiniz.


Yazılar eğer ilginizi çekiyorsa aşağıya eposta adresinizi yazarak abone olabilirsiniz

Her yeni makale yayınlandığında size e-posta gönderilecektir.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir