Hayat küçük yaşlarımızdan başlamak üzere bize doğru yolu göstermek üzerine kurulu. Tabi bu doğru ne kadar bizim doğru muz?
Küçüklüğümde ailemin benimle övündüğü konulardan birisi de bir yılbaşı gibi bir organizasyonda aile dostlarının oğlunun bu bariyeri görüp geri dönmesi ama benim altından geçmeyi akıl etmemdi. Çok saçma bir şey ama bu bence Türkiye genelinde insanların sahip olduğu bir yetenek tipini gösteriyor; keşfe açık olmak.
Bugüne kadar -her ne kadar eğitimden sebep normlara uyum sağlamaya çalışsam da- bir yerde normlara uymadığımı veya uymakta zorlandığımı keşfettim. Mevcut senaryolar beni tanımlamakta yeterli olmuyordu. İyi okullarda oku, çok çalış, mutlu bir yuva kur, hayatını huzurlu mutlu yaşa, zamanı gelince de sessizce öl.
Bu tarif zaman geçtikçe bir koyun sürüsünün tarifi gibi geliyor; statükoyu değiştirme, sorgulama, ideal normal içerisinde yaşa. Yukarıdaki yeteneğe sahip kişiler bu normlara uyum sağlayacağım derken averaj uyanıklara, mahallenin bıçkınlarına veya trafiğin her şeye yetişmeye çalışan canavar abilerine dönüşüyor. Bu normlara uyum sağlamak başka yerlerden sorunlara yol açıyor ama biz kol kırılır yen içerisinde kalır şeklinde davranmaya devam ediyor; olumsuzlukları -normlara uyduğu sürece- normalleştiriyoruz.
Suç işleyip sonra Mekke’de fotoğraf çektirmek gibi bir şey bu.
Mevcut toplumda farklılıkları kucaklamak pek kabul edilen bir durum değil. İş hayatında vakit geçirdikçe farklılıkları olan bireylerin aslında bazı konularda ne kadar başarılı olduğunu keşfettim. Bu farklılıkları keşfetmenin bireyin hayatında ne kadar önemli olduğunu keşfettim. Her şeyden önce bireyin kendisini keşfetmesinin ne kadar önemli olduğunu keşfettim.
İnsan kendisine bir yol çizmeli, onu olduğu gibi kabul eden bir yol. Ona öğretilen dogmaların geçerli olmadığını ve aslında “farklı bir yolun” mümkün olduğunu bilmeli. Normlar arasına sıkışmamalı ve keşfetmekten asla vazgeçmemeli.
Hayatının her döneminde o bariyeri kaldırıp arkasındakini merak eden bu hayatta fark yaratan kişiler olacaklar.
Kendi yolunuzu keşfedin 🙂
Bir yanıt yazın