Puro Tadımı Hakkında

Puro Tadımı

İşi güneş enerjisi santrallerinde mühendislik olan birisi olarak en çok karşılaştığım sorulardan birisi de bir sonucun ne kadar doğru olduğu üzerine oluyor. O sebeple karşılaştırmalarımda hep bir mutlak eşitlik yaratmaya çalışıyorum.

Bu eşitliğin bazen sağlanamadığı durumlar da oluyor.

Kendi puro tadımlarımı irdeleyecek olursam sonuçlarıma göre hassasiyetimi üç kademede irdeleyebilirim.

1. Gerçekten kötü purolar

Bu purolar hakkında yapılacak bir şey yok. Her durumda ve her ortamda kötüler. Tadları bariz kötü. Puro dünyasına yeni girmiş birisi için pek bir anlam ifade etmezler ama biraz çeşitlendiklerinde gerçekten kötü olduklarını anlayacaklardır.

O sebeple bu kategoriye giren purolar bende her ortamda her koşulda çok netler. Örneğin Zino. Mesela bu blogda onunla ilgili bir post yok çünkü o kadar kötü.

2. Orta şeker purolar

Bu purolar tad skalasının ortasında yer alıyor -adından da anlaşıldığı gibi- ve ortama göre tad profilleri değişebiliyor. Mesela Macanudo bunlardan birisi. İlk içişim dün gibi aklımda, Caddebostan sahilinde hafif/serin bir havada deneyimlemiştim. Düşük nefes çekişleriyle içmiştim ve 1/3’lük kısma kadar çok keyifli gelmişti. Daha sonra çeşitli ortamlarda içiş gerçekleştirdiğimde ise aynı tadı alamadım.

Tabi bu aşamada saklama koşullarında da değişiklik olmuş olabilir. Ben daha çok %70+ nemdeki puroları seviyorum. Bazen humidorumda nemin %69 altına düştüğü oluyor o arada hafif bir nem azalması da olmuş olabilir ama gerek puronun saklama koşullarından, gerek benim ortamımdan sebep aynı hissiyatı alamıyorum.

Bu aşamalarda eğer tad profilimde bir kayma olduğunu düşünüyorsam da Dominican Bundles ile kendimi kalibre ediyorum keza o puronun çok eşsiz bir profili var ve hemen ağzımdaki tadı sıfırlıyor.

Ortamdaki oksijen, mekanın kalabalığı gürültüsü, dikkat dağıtıcı unsurlar vb. hepsi puronun tadımına etki edebiliyor ama bu segmentteki purolar orta-iyi arası geçiş yapıyor sadece.

3. İyi purolar

Bu segmentteki purolarda da eğer 5 içiş gerçekleştirmişsem 3-4 tanesi “İyi” segmentinde kalırken 1-2 tanesi “Orta şeker” segmentine geçiş yapabiliyor o sebeple her seferinde “en iyi” tadıma ulaşamıyorum. Dikkatimi çeken nokta ise bu puroların gerçekten çok geniş bir aralığa hitap etmesi.

Mesela Cohiba ile pek anlaşamıyorum ama Partagas Serie D ile çok keyifli içişlerim oldu. Bu ikisi de marka purolar. AJ Fernandez gibi marka olarak öne çıkmaya çalışan purolar ile de hiç anlaşamıyorum ama Dominican Bundles veya Cusano bu konuda çok başarılı purolar.

Bence puro sektörü de şarap sektörü gibi. Bazen iyi bazen kötü olan ürünler var. Bazı markalar ise düzenli bir baz yakalayabildikleri için iyi. O sebeple bir ülkeyi temsil eden nispeten isimsiz purolar çok güzel olabiliyorken üzerinde çok havalı baskısı olup “ben buradayım” diyen purolar da çoğu zaman kötü oluyorlar.

Aslında bizim sektörde de benzer bir durum söz konusu. Markalaşma arttıkça fiyat yukarı çıkarken kalite düşüyor. Bu büyüme esnasında baz kaliteyi sabit tutabilen markalar ise kaliteli büyük markalara dönüşüyor.

Sonuç

Orta ve iyi purolar arasında her zaman geçiş olabilir. Bu blogda iyi dediğim her zaman iyi muhteşem olacak değil, orta dediğim de her zaman orta olacak değil. Ortalar %20 ihtimalle bazı bazen iyi kategorisine geçebiliyorken iyiler de %20 ihtimalle orta kategorisine geçebiliyor. O sebeple siz bence elinizdeki puronun tadını çıkarmaya odaklanın. Eğer keyif alıyorsanız elinizdekinden daha iyi puro yok.

Bol keyifli günlerde görüşmek dileğiyle.


Yazılar eğer ilginizi çekiyorsa aşağıya eposta adresinizi yazarak abone olabilirsiniz

Her yeni makale yayınlandığında size e-posta gönderilecektir.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir