• Sürükleyiciliğini kaybetmiş bir erkek

    Sürükleyiciliğini kaybetmiş bir erkek

    Günümüzün en konuşulmayan ama ortada en tabak gibi duran tabusu bu olabilir belki de; sürükleyiciliğini kaybetmek. Hayatın neredeyse zorunlu bir parçası olan birlikte yaşama durumu beraberinde durağanlığı da getirir. Bıçkın delikanlılar evin erkeği olur, okulun hareketli kızları sakin ve varlıklı ev hanımlarına dönüşürler. Genç bir işadamına kitabında Emre Yılmaz seks için en kolay alınan uyuşturucudur…

  • Delayed Gratification

    Delayed Gratification

    “Let’s call it delayed gratification” Bu cümleyi ilk bir film sahnesinde duyduğumda aaa ne kadar doğru demiştim. İngilizcede doğal bir anlamı olan bir cümle ama Türkçe’de tam o anlamda kullandığımız bir cümle yok. Çevirisi ise geciktirilmiş haz, hoşnutluk, mutluluk. Filmde kullanıldığı nokta cinsellik odaklıydı ama insan hayatının her noktasına dokunan bir cümle. Bugün Waking Up…

  • Hello Mixing!

    Hello Mixing!

    Uzun zamandır girmek istediğim bir konuydu ama bir türlü adım atamamıştım. Geçtiğimiz haftaki Kazakistan seyahati sonrasında kararımı netleştirdim ve ilk DJ ekipmanımı sipariş ettim. Heyecanlı bir yolculuk beni bekliyor. Bakarsınız belki yakında kendi özel partimizi düzenlerim 🙂

  • IKEA, kutular ve minimalizm

    IKEA, kutular ve minimalizm

    IKEA’ya girdiğinizde o küçük alanların nasıl efektif ve minimal bir şekilde kullanıldığı hepimizin ilgisini uyandırır. Sanki oradaki masaya bir otursak, sevgilimizle bir şarap açsak ve muhteşem bir muhabbete dalsak havasını yaratır. Herşey elimizin altında, herşey kutularında istifli ve düzenli. Dikkat ederseniz IKEA’da kutu kullanımını özendiriyor. Herşeyi kutulamak için her ebatta ve türde bir kutusu var.…

  • Sevgili Oğlum

    Sevgili Oğlum

    Sevgili Oğlum, Bu satırları senin okumana henüz yıllar var. Bugün 10 Kasım. İçinde yaşadığımız bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu gün. Atatürk, aramızdan ayrılırken bize ilke ve inkilaplarını bıraktı. Eğer bugün özgürce okuluna gidebiliyorsan, parkta arkadaşlarınla dolaşabiliyorsan, düşünebiliyor ve bilgiye özgürce erişebiliyorsan, hür isen; O’nun sayesinde. Atatürk’ü sadece bir ülkenin kurucusu bir…

  • Daha sade bir hayata doğru; gardırobu sadeleştirmek.

    Daha sade bir hayata doğru; gardırobu sadeleştirmek.

    Hiç zor olmadı. En baştan söyleyim. Çat diye attım hepsin. Gardırobum öyle bir hal almıştı ki heryerden birşeyler fışkıyordu. Hiç takmadığım kravatlar (en son ne zaman kravat taktım hatırlamıyorum heralde profesyonel çalışırken), hiç giymediğim takım elbiseler ve hiç giymediğim birsürü şey. İşlem bittiğinde 2 kocaman koli ağzına kadar dolmuştu. Neler attığımın bir önemi yok, önemli…

  • Başarının Arkasındaki Metrikler

    Başarının Arkasındaki Metrikler

    Karşımdaki kişinin benden daha yeteneksiz olduğunu hiç düşünmediğim için öğrenme hızını da hiç düşünmedim tabi. Kendimde güçlü bulduğum bir yanım -yukarıda bahsettiğimden mi sebep bilinmez- insanların başarıya ulaşmasına vesile olan bir liderlik. Galiba ilk defa bunu kelimelerle dile getiriyorum çünkü ilk defa eminim, ben iyi bir patron değilim lakin iyi bir liderim. Çevremdekilerin başarılarından keyif…

  • Açlık, Soğuk ve Yalnızlık Üzerine

    Açlık, Soğuk ve Yalnızlık Üzerine

    Covid dönemiyle birlikte bir rehavetin de üzerimize çöktüğünü söyleyebilir miyiz? Her ne kadar iş hayatına dair hırslarımı yitirmemiş olsam da hayata dair bir salıvermenin üzerime çöktüğünü usulca hissediyordum. İlk önce sporla başladım. Uzun süre ayrı kaldığım spora bir geri dönüş -ve istikrarlı bir geri dönüş- yaptım. Spor sonrasında da beslenmemi Naval’ın kitabında okuduğum bir metne…

  • Letting things go

    Letting things go

    Hafiflemek. İnsan nasıl hafifler? Kilo vererek mi sadece? Hayatımızda bize saplanıp kalmış ve fark etmeden yükünü taşıdığımız ne kadar şey var sizce? Minimalizm ve sadeleşme sadece nesnelerden değil; insanlardan da sadeleşmeyi gerektiriyor. Hayatınızda iyi kötü anı biriktirdiğiniz, hala öfke duyduğunuz ne kadar kişi var düşünsenize. Bir yerde karşınıza çıkıyor veya bazen düşüncelerinizde geri tepiyor. Bu…

  • Infinite Scroll

    Infinite Scroll

    Steve Jobs iPhone’u tanıttığında galiba Nokia E72 kullanıyordum. iPhone öncesi HTC Touch Diamond diye full dokunmatik bir ürün kullanmıştım ve o kadar sorunluydu ki dokunmatik ekrana tövbe ettim. Derken iPhone dokunmatik ekran ile hayatımıza girdi ve herşey değişmeye başladı. Bu değişim içerisinde öyle bir icat oldu ki; bence hepimiz onun etkisini atladık. Bu icadın adı…